7 Mart 2009 Cumartesi

Kendi İçime Sığmayan Ben


‘’Sabah altı geceden bastı kasvet sağa, dön sola dön olmayacak kalk artık! Derin
Nasıl olsa uyuyamayacaksın. ‘’Kendimi balkona attım karşımda muhteşem ihtişamıyla Büyükçekmece denizi…
Gece benim gibi dalgalanmaktan yorgun düşmüş. Bütün sükûnetiyle göz alabildiğince uzanmış. Baharda kendini hissettirmeye başladı ‘’ ılık bir meltem var. Kuş cıvıltılarından başka hiç bir ses yok.
Mis gibi bir hava, içime çektim. Ohh şükür bu güzellikleri görmemi sağlayan yaratıcıya şükür…
Ama bir şey var içimde adını koyamadığım bir şey görüyorum,hissediyorum, yaşıyorum bütün güzellikleri, göz alabildiğince önümde. Ama eksik bir şeyler var!...
Off Derin hadi giyin işe gitme zamanı! ‘’binadan çıkar çıkmaz havanın güzelliği bana adımlarımı küçültmemi söyledi yavaşla tadımı çıkar der gibiydi! reflekslerim uyum sağladı içimden gelen sese, off saate baktım keşke yatakta sağa sola geçirdiğim zamanı kalkıp yürüseymişim kaçırılırımı? bu atmosfer…
Bu gün hep yalnız yaşamak istedim elimden gelse kendimi bir toz bulutu yapıcağım kimse varlığımın farkına varmasın ben, deniz ve bu huzur dolu hava ne olurduki?
Minibüse bindim görünmez olmanın isteğiyle çantamdan kitabımı çıkarıp gömüldüm kitaba
Ne yaparsam yapayım odaklanamıyorum okuduğum kitaba’’ yanımda oturan adamın varlığı beni rahatsız ediyor arada kitabıma dikkatini verdiği hissettiğim an müthiş bir rahatsızlık duyuyorum.
‘’ Sorun adamcağızda değil aslında minibüsteki insanlarda’da değil bu gün ben sorunluyum. Narsislik belki ama... Bu gün beynimin kimseyi görmeye tahammülü yok.
Sonunda bitti.
Minibüsten bir an önce inmek için iş yerime neredeyse üç kilometre kala kendimi dışarı attım. Pervasızca yürüdüm. Mümkün olsa ayaklarımın beni götürebildiği, taşıyabildiği yere kadar yürüyeceğim. Bekçi dayım karşıladı günaydın diyerek zoraki bir cevaptan sonra içimden Allahım başka bir şey sormasa bana
Nasılsın? Kızım iyiyim Dayı.
Söylesem aslında! bilmiyorum ki Dayı ya iyi ve kötü denilen bir denklemin boşluğunda sıkışmış gibiyim. Nasıl olduğumu bende bilmiyorum ki? Ama şimdiye kadar kime nasılsın? Denildiğinde O andaki ruh halini anlatabilmiştiki herkesin söylediği gibi sırf soruya cevap olsun diye iyi dedim. ‘’İşte sahtekar bir cevap Allahım bitsin bu işkence diye düşünürken bekçi dayım bu gün erkencisin diyip hemen arkasından sana bir çay getiriyim. Artık acizliğimi saklayamadım yok dayım sağ ol diyip merdivenleri dört çıktığımı hatırlıyorum. oh bunuda atlattık.
‘’Belki kabalık yaptım ama bu gün kusuruma bakma be Dayım.
Cumartesi olması sebebiyle iş yoğunluğumda yok. Hoş olsada bende iş yok. Bu gün
Düşünüyorumda herkes çalışırken, ben bu gün kendimi iyi hissetmiyorum, hatta berbatım, hatta boğuluyorum, hatta burada nefes alamıyorum. Bu gün çalışmak istemiyorum desem fiziki görüntümde bir hasar görünmediği için dünyamda fırtınalar kopuyor kendi içime sığamıyorum. Kim bunun önemini bilirdi? Otur oturduğun yerde Derin
gözlerim saate.. buradan ne zaman çıkacağım? Bir ayağım sürekli dışarıda nefes alamadığımı hissediyorum. Aslında arkadaşlarımda bunun farkında, çünkü bu gün ben ben değilim hergün tüm odaları dolaşıp espiriler patlatan hatta bazen işi daha ileriye götürüp radyodan gelen müziğin hareketliliğine karşı koyamayıp
Elime mendili alıp arkadaşlarımıda baştan çıkarıp oynatan, tüm olumsuzluklara rağmen hayatı tiye almayan bir kandırışçı görüntüm yoktu. Bastırılmış duyguların artık dışa vuruşumuydu bu?
Böyle zamanlarda en çok kızdığım şey karşındakinin anlayışsızlığı aslında böyle zamanlarda kimin seni ne kadar çok tanıdığında anlayabiliyorsun tanıyan ve anlamaya çalışan bir arkadaşım anlatmak istediğin paylaşmak istediğin bir şey varsa dinlerim dedi bana,
Ben daha ağzımı açmadan!’’ tamam seni sana bırakmalı’’ bu gün ama ihtiyacın olduğu an karşı odadadayım eve gitsek bile telefonun diğer ucundayım diyip güzelliğini göstermişti.
Birde hala senin bütün sessizliğine kabuğuna çekilmiş görüntüne rağmen sırf zorunda olduğun için bir iki kelime konuşmak ama bu zamanlarda bile iç sesin, ses tonuna aksetmiş olmasına rağmen. Hala senin kafanda dır dır konuşan bir türden daha insan vardır o muhabbeti en az yüz kere dinlemişsindir. Daha önceleride çok bunaltmıştır ama nezaketen bir daha bir daha dişini sıkıp onu dinlemişsindir.
Sus. Ne olur! bu gün olsun sus. Bu gün olsun anla beni,
Birde sözüm ona aslında neredeyse her şeyini bilen aslında seni en iyi anlamasını beklediğin dost dediğin insan vardır. Oda kaçışını suç görür kendince anlamlar yüklemeye çalışır bu davranışına kendi kendine kaba bir tabir ama tribe girip çekip gider. Bari sen yapma bunu canım ya
‘’Birde aslında varlığıyla yokluğu pekte fark etmeyen, ama kendini gereksiz hareketleriyle dikkati üstüne çekmeye çalışan, kendini önemli göstermeye , yani kraldan çok kralcılık oynayan, normal zamanlarda pekte önemsemediğim hatta çevremdekiler eleştirince! ‘’alaylı bir ifadeyle bırakın kendini böyle mutlu hissetmeye çalışıyor’’ diyip takmadığım bir insanı, bu gün takar oldum. Ve bu gün gereksizliği benim için nedense dayanılmazdı
Yok hayır bu gün kararını vermen lazım dedim. Kendime
Sanırım kararımı verdim. Kendime sorduğum sorunun hemen ardından, hiç düşünmeden işten ayrılacağım. Hepsi bu.
Büyük çabam mesai saatini bitirmeden sonuçlandı biraz olsun erken çıktım
Otobüs durağına doğru gidiyorum aslında koşuyorum nereye gittiğimi bilmeden bir acelecilik var üstümde bir süre sonra cezaevi mahkûmları gibi durakta volta attığımın farkına vardım.
Bu halimle birilerinin dikkatini bile çekmiştim. Utandım sonra ne yapıyorsun! kendine gel dedim. Otobüs gelmişti sonunda!... Yine dolu hani vardır ya bir söz( tereyağından kıl çeker gibi) kimsenin beni fark etmemesi umuduyla, önüme çıkan ilk boş koltuğa oturdum. Bir süre sonra… Yine farkında olmadan alt dudağımın üst dudağımın üstüne geçirip alnıma doğru düşen saçlarımı üflediğimi fark ettim tabi bu tam karşıma oturmuş ve delici bakışlarıyla beni kendime getiren adam sayesinde oldu eminimki içinden bunun aklından zoru var diye düşünmüştür.
Oohh buda bitti otobüsten indim muhteşem deniz yine göz alabildiğince önümdeydi
Ama benim eve çıkmam lazım şekerlerim beni bekliyorlar. Anlatamazdım ki onlara bu gün kendimi… Anlayamazlardı ki! ağır gelirdi onlara bu halim üzülürlerdi,
bütün gün yolumu gözleyen şekerlerime bunu nasıl yapabilirdimki bu onlar için hayal kırıklığı olacaktı
Ahh Derin ahh
Şimdimi TV de Yusuf Hayaloğlu anılıyor. Kıraçın hoşça kal şarkısıyla güle güle güzel insan, güle güle

Ama soyadındaki hayal kelimesi işte şimdi gerçek oldu rahmetle yusuf hayloğlu sevdayla, şiirle
Hoşça kalın, dostla kalın

2 yorum:

  1. canım benim bende bazen yaşıyorum bunları demekki zaman içinde insana bu şekilde hissedebiiyor kendinle başbaşa kalmak istiyor ve başkalarının yanında mutluluk oyununa devam ediyor :)) ne kadar zor birşey ama yalnızlık yaşanılası çok zor bir duygu iyiki bizi sevenler varda sevgiyi mutluluğu paylaşıyoruz

    YanıtlaSil
  2. Evet Şirinem haklısın.Yalnızlık uzun sürelibir zaman için zor''ama insanın kendini dinlemeyede ihtiyacı var. Seninde dediğin gibi geçici bir durum sanırım her zaman sevenlerimizin yanımızda olması dileğiyle:)

    YanıtlaSil

 

derince © 2008 . Design By: SkinCorner