23 Nisan 2009 Perşembe

Gülsüm Ana İle Menekşe Gözlü Umut

Menekşegözlü Umut, henüz 18 yaşında bir trafik kazası geçirip hastaneye getiriliyor."Oğlunuz kaza geçirdi hastanede yoğun bakıma alındı" denicek bir ailesi bile yok.
Menekşe gözlü Umut, iki ay yoğun bakımda kalır. Yoğun bakımdan çıktıktan sonra bile makinalara bağlı olarak beslenir. Gülsüm Ana, kaybettiği görümcesinin acısını yaşarken, Umud'un kimsesizliği onun kulağına gider. Hastanedeyken bir kere görmek ister kimsesiz Umud'u Yatağının başına geldiğinde yeşil gözlü Umud'un gözlerine bakar pırıl pırıldır...
Gülsüm Ana bir daha umuttan kopamaz. Gülsüm Ana'nın üç oğlu ve eşi vardır. Eşinin gözlerinin içine bakar "buda 4. evladımız olsun mu?" der. Eşi "olsun Gülsümüm" der.
Oğulları onu hemen kardeşliğe kabul ederler. Gülsüm Ana Umud'un ellerinden tutar, sıcacıktır. " Seni asla bırakmıyacağım" der ve o günden sonra tam sekiz aydır yeşil gözlü Umud'a, annelik yapar. Hastane odalarında doktorlar makinadan beslenemezsse ölür dedikleri Umud'u, Gülsüm Ana elleriyle beslemeyi başarıyor.
Fedakar eş her hafta Gülsüm Ana ve Umud'a temiz çamaşır ve çarşaf getiriyor. Kardeşler fırsat buldukça anne ve Umut kardeşi ziyaret ediyorlar.Umut bir süre sonra Gülsüm Anneye bakarak yalvarır bir şekilde "anne" der. O "anne" dedikçe Gülsüm Anne yıkılır.
"Tamam Umud'um anneni bulacağım sen böyle ışıl ışıl bakmaya devam et. sana, anneni bulacağım" der. Umud'un ağzından ilk ve son çıkan söz "anne"dir.

Gülsüm Ana bir taraftan çok acı duyarken, bir taraftanda Umud'un sadece "anne" demesi bile yüreğine umut koyar. Aslında Umut, Gülsüm Anaya, Gülsüm Ana Umud'a bir umut olmuştur.. Umud'un adı da kendinin değildir. Üstünden bir kimlik bile çıkmamıştır. Doktorlar "Umut" demiş adı öyle kalmıştır.Elleri öpülesice Gülsüm Ana ve eşi hiç tanımadıkları Umud'u bağırlarına basarken sadece bir "anne" diyebilen Umud'un annesi nerede?
İzlerken içimin parçalandığı bu insanlık dramı bir taraftan bize neler oluyor? dedirtirken, bir taraftanda Gülsüm Ana gibi insanlık abidesi bir fedakarlığıda görmek bir o kadar beni derinden etkiledi. Bazı annelerin yeni doğan evlatlarını çöplere atması, bazı çocukların anneleri tarafından terkelmesi, ya bazılarımıza nedemeli anne ve babalarımızdan kurtulmak için kendimizce mazeretler bulur. Bu bizim ne aslımıza, ne neslimize, nede dinimize, en önemliside vijdanımıza yakışmaz.

Annelik denen kutsal görevi en güzel şekilde yapan güzel annelerimizi tenzi ederek söylüyorum ki; bir tane Gülsüm Ana, hepimizi yaptıklarımızdan utandırmalı. Allah umutları söndürmesin. Gülsüm anaları başımızdan eksik etmesin ki, sadece doğurganlık bahşedilmiş sözüm ona anayım diyen kadınlar utansın. Umut gibi umutları terkedip giden babalar, utansın.
Bazılarımızın tüm imkanlarımızı seferber etmemize rağmen sahip olmayı çok istediğimiz ama bir türlü olamadığımız, dünyanın en güzel, en saf, varlıklarını yani çocukalrı, bazılarımızada lütfedilen bu güzellikleri taşımayı bilemememiz.

Kimimizde hiç tanımadığımız bir evladı en zahmetli haliyle bağrımıza basıp insan olmanın erdemini en güzel şekilde temsil eden Gülsüm annelerde bize şapkamızı önümüze koydurup kendimizdeki eksiklikleri düşünmeyi sağlıyor. Gülsüm ana bu gün kendini paralayarak ağlıyordu. Umudun annesi çık ortaya! Umut sadece anne diyor. Ben onu göğsüme koyup uyutuyorum. Ama o senin göğsünü istiyor diye yalvarıyordu. Allah Umudun annesinin içine vijdan ve merhamet tohumları atsın. Umudun hayata tekrar dönmesi vede annesine kavuşması için dualarımıza ihtiyacı var. Allah hayvanları bile annesiz bırakmasın derken benimde iki evladım var. Benim ömrümden alıp onlara vermesini dilerim. Tüm anaların Gülsüm ana merhameti taşımaları dileğiyle

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

 

derince © 2008 . Design By: SkinCorner