5 Nisan 2009 Pazar

Öyle Bir Şey İşte

Saat 5:55, sanırım uyumakta zorluk çektiğim geceler olmazssa bloğuma yazmayı unutacağım. Aslında bu saatte ne yazılır ki? Son günlerde yöresel "kol bastı" oyunumuzun bir reklam sayesinde hit olmasını mı? Ya da Obama'nın Türkiye'ye gelişi ve bundan dolayı Ankara ve İstanbul'da hayatın duracağını mı?
Buldum! Sanırım, benim gib işten çıkışını kutlayan, şu anki kriz koşullarında kira, aidat, faturalar, zorunlu ihtiyaçlar bunların hiç birini umursamayıp prensiplerinden taviz vermemek adına istifayı basasan bir sürü insan vardır. Aslında cesaret olarak algılanmasını istediğim için yazmıyorum. Açıkçası pekte akkılıca değil belki ama, bir İnsanın kendi kararları, prensipleri ve en önemlisi de insan üstünde sürekli negatif, bir etki bırakan, sağlıksız insanlarla ve de ortamlarda çalışmaması gerektiğine inanıyorum.

Kaba bir tabir ama, eminimki bir çoğumuz ekmek parası için "ayıya, dayı" demek zorunda kalıyoruzdur. Bana komik, aynı zaman da acınası bir etki bırakan bu ayıların; bir çoğu aslında ya birilerinin sırtından ezmeye çalışır ya da başkalarından kalan mirasla, emek vermenin ne olduğu hakkında ufacık bir fikri olmadıkları için emekleri sömüren ayılardan olurlar.

Bu mahlukatlar genelde kendilerini boy aynasından değilde, dev aynasından görürler. Basit beyinleri sadece küçük hesaplar dışında birşeye çalışmaz. Birilerinin gücüne sığınarak "Kraldan çok kralcılık" oynayan sözüm ona insanlar vardır...
Asıl insanlığın, kendi alın teri olacağı, gerekirse bir kasa limon alıp pazarda satıp aslan gibi dolaşması gerektiğini bilmezler. Acınası dedim; bu "insanım" diyen zavallılara acıyorum. Birilerinin boyundurluğu altında yaşamak, her halde hiç bir insanın yaşamak istiyeceği bir durum değildir. Kendi iradesini kullanamayan bir insan; sırf para için etek öpen bir ayıya "eyvallah" etmemenin mutluluğunu yaşıyorum.

Bunu da gerçekten kutladım: Cebimdeki son paraya kadar kredi kartımın son limitine kadar, kira, gelecek faturalar, ödenecek, hiç düşünmeden; insan istedikten sonra başaramayacağı şeyin olmadığına inananlardan olarak harcadım. Nacizane fikrim olarak da; böyle el etekçilerle zaman kaybetmektense, gider o limonu ben satar kendi işimin patronu olurum. Bu bir kasa limon bile olsa! Yeterki sağlık olsun! Azim olduğu sürece başaramayacağımız hiç bir şey yoktur. Herkesin "kralcı" değil"de limon kralı olması dileklerimle...


Sevgili blog saçmaladın deme bana bu saatte bunu yazabildim:)




7 yorum:

  1. Malesef ki tüm işyerlerinde bu durum mevcut. Aynı durumları ben de yaşadım, istifayı verip çıktım 2 sene önce, ama şansım yaver gitti de 1 hafta içinde çok daha iyi bir iş bulabildim. Prensiplerimizden ve hayat görüşümüzden taviz verirsek, ayılara dayı, öküzlere eyvallah edersek, o zaman nasıl kendimiz olabiliriz ki ? Umarım siz de hayalinizdeki işe kavuşabilirsiniz.

    YanıtlaSil
  2. İyi dilekleriniz için teşekkürler. Eyvallah ede ede millet olarak geldiğimiz nokta belli. Umarım sizin gibi; herkes de vermek istediğim mesajın ne olduğunu anlayabilir.

    YanıtlaSil
  3. Sabır ve sevgilerin birleştiği Dostlukların daha çok büyüdüğü Belki yorgun belki yoğun Yinede mutlu ve umutlu Güzellikler dolu günler Seninle Olsun

    YanıtlaSil
  4. Canım benim ne güzel dileklerde bulunmuşsun insanın çevresinde böyle güzel dileklerde bulunan birilerinin olması her zorluğu aştırır.
    güzel düşüncelerin aynadaki yüzünün yansımasıdır. sevgiyle kal:)

    YanıtlaSil
  5. Çok güzel bir yazı olmuş. Tebrikler :)

    YanıtlaSil
  6. Teşekkür ediyorum hissetiklerimi yazdım sadece umarım hiç birimiz böyleleriylekarşılaşmayızda bunlarıda bir daha yazmak zorunda kalmayız. saygılar :)

    YanıtlaSil
  7. Bu yorum yazar tarafından silindi.

    YanıtlaSil

 

derince © 2008 . Design By: SkinCorner