27 Nisan 2009 Pazartesi

Tedbir İle Takdir

Halbuki ne güzel unutmuştuk. Aslında unutmayı istemiştik. yine kendini hissettirdi yine deprem 99 yılını acıyla yadettik. Öncelikle bu konuda ne kadar hassas olursak olalım ölümü bile çabuk kabullenen ve ölümün en acı manzaralarına şahit olmamıza rağmen tedbirsiz, olmamız ve o an yaşadığımız paniğin,olayın kendisinden bize daha çok zarar verdiğini unutuyoruz.
Aklımda kalan bir kaç örnek vermem gerekirse ''İstanbulda bir filmin gala gecesinde çıkan panik ve yaralı sayısı (yüzlerkişi) İzmirde bir kaç yıl önce 4.4 şdettinde sırf balkonlardan atlayıp yaralananların sayısı''küçümsenmeyecek kadar çoktu. Böyle olası durumlarda aslında ne kadar tedbirden önce paniğe sarıldığımız ve devamında önlenemez sonuçlarla karşılaştığımızın resmidir.
Halbuki istersek bu tür zamanlarda kendimizi ilk yardım ve olası olayların öncesindeki tedbirleri öğrenebileceğimiz bir çok yol vardır.(Sağlık Bakanlığınca onaylı bir çok ilk yardım merkezlerinden yardım alıp kendimizi bu konuda geliştirebiliriz) NedenseÜlkemizde bu konuya çok az insan duyarlıdır. Maalesefki bu yüzden çok kaderci bir milletiz. Reflekslerimiz mantığımızdan önce hareket etmeye başlıyor; Bunun devamında kaçınılmaz üzücü olaylar yaşıyoruz.
Peki hayatımızı yaşarken kendimizi mahkum ettiğimiz kaderlere ne demeli.
Bu akşam deprem kendini bize 4,1 şidettiyle hatırlattı ve yine bildik manzaralarla.
Tabi bunu benim gibi Marmara bölgesinde yaşayanlar hissetiler. Bu akşam yaşadığımız deprem ana üstü Tekirdağ ve ilçeleriydi Allaha şükürler olsunki can ve mal kaybı olmadan atlattık.
Tüm dünyada gelişmiş toplumların çok gerisindeyiz. Bir ev alırken yada kiralarken hangimiz nasıl bir yapıda yaşacağımızı önemseriz. Biz Türk toplumun'nun olmazssa olmazlarından biri ev sahibi olma isteğimizdir.Kimseye muhtaç olmadan başımızı sokabilecek bir ev için yıllarca didinip dururuz; Bizim için o kadar önemlidir'ki bütün ihtiyaçlarımızdan ödün veririz...
Halbuki birazda bilinçli davransak. Çok cüzzi bir paraya mal olan bu konuda uzman kuruluşlardan yardım alıp(Belediyelerin ve Üniversitelerin beton araştırma ve yapı labaratuvarları) gibi yerlereden bina yapı araştırması yaptırırsak en azından yıllarca uğraştığımız büyük hayalimiz evimizin, içindede daha rahat yaşayabiliriz.
Belki biz göremesek bile ilerde çocuklarımız bizden kalan evlerde tedbirimizden dolayı mutlu ve sağlıklı hayatlar yaşayacaklardır. 99 depreminden sonra! Sadece alacağamız veya kiralayacağımız evlerin zemin etüdü sorusunu sözde bir var. Sözüne inanıp ikna oluyoruz. Şunu unutmamız gerekiyorki alacağımız tedbirlerle hayatımızın önemini kendimiz belirleriz. Kıssadan hisse bir fıkrayla konuyu bağlamak istiyorum. Millet olarak bu uyarıları dikkate alıp tedbirli vede güzel umutlu yarınlar yaşamamız dileğiyle.
HOCA EFENDİ
Hoca efendi camide vaaz vermektedir.tam o esnada bir tusinami oluşur ve köy sular altında kalmaya başlar.
Cemaat camiyi hızla terketmeye başlarken hoca efendiyede hocam hadi öleceksiniz derler
Bizim hoca efendi Allah sevdiği kullarını korur. benim kaçmama gerek yok der
Sular camiyi kaplarken hoca minarenin minberine çıkar. Hoca efendiye bir bot gönderirler
Hoca efendi gitmemekte ısrarlı Allah sevdiği kullarını korur der.
Sular iyice yükselir.
Hoca minarenin tepesine çıkar. bu seferde hocaya bir helikopter gönderirler.Hoca efendi yine Aynı sözü tekrar eder Allah sevdiği kulları korur.Bizim Hoca efendi sulara gömülüp ölür.
Melekler karşılarlar. Hocam buyrun nereyi arzu edersiniz.
Hoca efendi ben Allaha küsüm diyip omuz silker.
Benim bütün güvenime ve sarfettiğim sözlerime rağmen Allah beni korumadı der.
Gayipten bir ses! O salak kuluma önce bir uyarı, sonra bir bot, sonrada, bir helikopter, gönderdik.
Bizim bütün uyarı ve kurtarışımıza kulak vermedin bu salağında cennetimde yeri yok der
.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

 

derince © 2008 . Design By: SkinCorner